Diyet COVID-19'u nasıl etkiler?
Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19), ciddi hastalığı olan bireylerde sıklıkla görülen sitokin fırtınası olarak bilinen güçlü bir inflamatuar bileşene sahip bir solunum yolu hastalığıdır. Birçok araştırmacı şu anda sitokin fırtınasını önlemeye yönelik tedavileri araştırırken, diyetteki değişiklikler de iltihaplanma riskini önemli ölçüde değiştirebilir.
Yakın tarihli bir Nutrients çalışmasında, bilim adamları, diyetteki değişikliklerin şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) ile enfeksiyonu nasıl etkileyebileceğine dair mevcut araştırmayı gözden geçiriyor.
Akdeniz diyeti
Diyetin, bireylerde ciddi COVID-19'a duyarlılığı potansiyel olarak azaltabilecek inflamasyonu azaltabildiği gösterilmiştir. Özellikle Akdeniz diyeti, azalmış insülin direnci, artan inkretinler, düşük tansiyon ve diğer birçok faydalı etki ile ilişkilidir.
Akdeniz diyetinde tüketilen gıdalar ve besinler, proinflamatuar sitokinleri bloke edebilen polifenollerde artışa neden olur. Ek olarak, bu diyet, proinflamatuar aracıların seviyelerini azaltabilen omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Bu diyeti tüketen birçok kişinin, daha fazla anti-inflamatuar etkileri olan adiponektin düzeylerinin arttığı gösterilmiştir.
Vitaminler
D vitamini, bağışıklık hücrelerinde patojen hücre zarlarını bozmaya yardımcı olabilecek defensin beta2 ve katelisidin antimikrobiyal peptitlerin üretimini artırarak bir immünomodülatör görevi görebilir. Bu vitaminin ayrıca TH1 hücrelerini inhibe ettiği, proinflamatuar sitokin seviyelerini azalttığı ve vücudun proinflamatuar aşamaya girmesini engelleyebilen Treg hücrelerinin oluşumunu desteklediği gösterilmiştir.
Önceki çalışmalar, D vitamini takviyesinin, viral hastalığın şiddetini azaltmanın yanı sıra akut solunum yolu enfeksiyonu riskini azaltabileceğini göstermiştir. Düşük D vitamini seviyesine sahip bireylerin COVID-19 için pozitif test etme olasılığı daha yüksektir.
C vitamini, tümör nekroz faktörü α (TNF-α) ve diğer proinflamatuar sitokinlerin seviyesini azaltır. Özellikle, TNF-α, SARS-CoV-2'nin girişinde yer almıştır.
Artan C vitamini alımı, interlökin 10 (IL-10) üretimini teşvik eder, inflamasyonu daha da kontrol eder, böylece hastalığın şiddetini azaltır ve akciğer epitel bariyerini güçlendirir. C vitamininin rolünü doğrudan inceleyen çalışmalar, bazılarının hiçbir etkisinin olmadığı ve diğerlerinin mortalitede önemli azalmalar ve daha yüksek ortalama hayatta kalma süresi gösterdiği sonucuna varan zıt sonuçlar göstermiştir.
E vitamininin rolünü inceleyen önemli ölçüde daha az çalışma vardır; ancak bir meta-analiz çalışması, bu vitaminin yüksek dozlarının ölüm riskini artırabileceğini öne sürdü.
glutatyon
Glutatyon (GSH), nükleer faktör κB (NF-κB) aktivasyonunu inhibe ettiği ve böylece inflamasyonu artırabilecek sinyalleri azalttığı gösterilen bir antioksidandır. GSH, epitel hücrelerini korumak için akciğerlerin astar sıvısında da yüksek oranda bulunur.
GSH'nin öncüsü olan N-asetilsistein (NAC), NF-κB aktivasyonunu da bloke edebilir. COVID-19 hastalarının, seviyeleri ateş ve hastanede kalış süresi ile dolaylı bir ilişkisi olan GSH konsantrasyonlarının önemli ölçüde azaldığı gösterilmiştir. Daha büyük araştırmalar, NAC'nin COVID-19'a bağlı kısa süreli mortaliteyi azaltamasa da, şiddetli semptomları olan hastalar için yoğun bakımda kalış süresini azalttığını göstermiştir.
Çinko
Çinko eksikliği, interferon y (IFN-y) ve TNF-a'nın yukarı regülasyonu nedeniyle solunum bariyerini tehlikeye atabilirken, yeterli seviyeler hem Beta-katenin hem de E-kadherin'i koruyabilir. Çinko ayrıca immünomodülatör bir moleküldür ve sitokin aşırı üretimini önleyebilir, böylece hiperimmün tepkilerin önlenmesine yardımcı olabilir. Bu mineral ayrıca viral replikasyonu doğrudan inhibe edebilir.
Çinkonun SARS-CoV-2'ye karşı etkisini ölçen çalışmalar, düşük plazma çinko seviyeleri ile şiddetli solunum sıkıntısı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Her ikisi de inflamasyon belirteçleri olan serum çinko seviyeleri ile C-reaktif protein ve IL-6 arasında önemli negatif korelasyonlar da bildirilmiştir. Özellikle çinko ve C vitamini kombinasyonunun COVID-19 semptomlarının azalması için gereken süreyi azalttığı gösterilmiştir.
Omega-3 yağlı asitler
Omega-3 yağ asitlerinin bağışıklık modülasyonunu etkilediği uzun zamandır bilinmektedir ve anti-inflamatuar aracılar olarak görev yapabilirler. Bu bileşikler, NF-κB yolunun aşağı regülasyonu yoluyla iltihabı azaltır ve IL-1 üretimini azaltabilir.
Bu asitlerin COVID-19'a karşı etkilerini araştıran klinik araştırmalar, sağlığı gösteren çeşitli faktörlerin yanı sıra daha yüksek bir aylık sağkalım oranlarında önemli iyileşmeler göstermiştir. Özellikle, omega-3 yağ asitleri bakımından yüksek diyetler, önemli ölçüde azaltılmış yeni organ yetmezliği riski, daha düşük ventilasyon süresi ve genel ölüm riski ile ilişkilidir.
Sonuçlar
Mevcut araştırma, beslenme durumunun COVID-19'un hem yönetiminde hem de önlenmesinde önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Akdeniz diyetinin anti-inflamatuar etkileri ve ayrıca belirli vitaminlerin etkinliğine ilişkin erken raporlar, COVID-19'un en ciddi semptomlarından bazılarını önleme potansiyeline sahiptir .
-
0 Yorum
-
5 Görüntülenme